T C. Anayasa Mahkemesi

Fıkrasına göre örgüte yardım suçu; “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. “Hata” ve “Esaslı Hata ve Kaçınılmaz Hata” başlıklı yazılarımızda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.30’da düzenlenen hata hallerini açıklamıştık. Bu yazımızda; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik (TCK m.220/2 ve TCK m.314/2) ve bu Örgüte yardım (TCK m.220/7 ve TCK m.314/3) bakımından, TCK m.30/1’de düzenlenen kastı kaldıran/esaslı hataya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararları incelenecek ve bu suçlardan yürütülen yargılamaların, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) m.7 ve Anayasa m.38’de güvence altına alınan “kanunsuz ceza olmaz” (suçta ve cezada kanunilik/suçların ve cezaların kanuniliği) ilkesine temas eden yönü İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları ışığında değerlendirilecektir. FETÖ/PDY’nin gizli haberleşme ağı olarak kabul edilen ve mahkumiyet kararlarında yegane veya belirleyici delil niteliği taşıyan ByLock haberleşme sistemine dayalı mahkumiyet kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruların sonuçları ve özellikle gerekçeli kararları beklenmekte idi. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, ByLock’a dayalı mahkumiyet kararlarının hak ihlaline sebebiyet verdiği iddiasıyla yapılan başvurular hakkında kararını verdi. Genel Kurul; Esra Saraç Arslan’ın başvurusu yönünden dürüst yargılanma hakkının ihlaline, Özlem Yıldırım’ın başvurusu hakkında ise açıkça dayanaktan yoksunluk nedeniyle kabul edilemezlik kararı verdi.

Maddesinde “Disiplini bozan bir kabahat yalnız bir amir tarafından ve bir disiplin cezası ile cezalandırılır.” hükmü bulunmaktadır. Düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, disiplini bozucu bir hareket nedeniyle faile ancak bir disiplin cezası verilebilir. Hem en yakın amir, hem de daha üst amirler tarafından ayrı ayrı ceza verilmesini kanun yasaklamıştır. Ayrıca maddedeki “kabahat” kavramını disiplin tecavüzlerini de kapsayacak şekilde yorumlamak gerekir. TSK’da çalışan Devlet memurlarına, İçHizK’nın 115. Maddesi kapsamı dışında kalan fiillerinde 657 SK’nun 125. Maddesinde düzenlenen uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezaları verilebilmektedir. Bu cezaların verilmesinde 657 SK’nun 124 ile 136. Maddelerinde yazılı şart ve usule uyulmak gerekecektir[299]. Bu cezalardan kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezaları disiplin kurulları tarafından verilmektedir. Maddesi uyarınca, garnizon komutanı, garnizondaki tüm birlik ve kurumların disiplin amiridir. Dolayısıyla garnizon komutanı, kendi kuruluşunda olmayan birlik personeline doğrudan disiplin cezası verebilecektir[286].

Öte yandan Anayasa’nın 125/3.maddesinde idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirimtarihinden itibaren başlayacağı belirtilmektedir. Fıkraya atıfla birlikte tebliğin hangi yöntemle yapılacağı hususunda birbelirsizlik bulunmaktadır. Bu nedenle kuralın iptal edilerek Anayasal ilkelereuygun şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği görüşündeyim. (11) numaralı fıkrada ise sulh ceza hâkimininkararını maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerinegetirmeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumlularının, beş yüz gündenüç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altınaalınmıştır. Anılan fıkrada yer alan “…içerik, yer ve erişim sağlayıcılarınsorumluları,…” ibaresi de dava konusu diğer kuralı oluşturmaktadır. Maddesinin dördüncü fıkrasında “Suçluluğuhükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” şeklinde de açıkçaifade edilen ve Anayasa’nın 36. Maddesinde güvence altına alınan adilyargılanma hakkının da bir unsuru olan masumiyet karinesi, hakkında suç isnadıbulunan bir kişinin adil bir yargılama sonunda suçlu olduğuna dair kesin hükümtesis edilene kadar masum sayılması gerektiğini ifade etmekte ve hukuk devletiilkesinin de bir gereğini oluşturmaktadır. Anayasa’nın anılanmaddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynıolanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitliköngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı; aynı durumda bulunan kişilerin kanunlarkarşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, kişilere ayrım yapılmasınıve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişive topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlaliyasaklanmıştır.

A) Disiplin kovuşturması dolayısıyla her türlü tebligat, öğrencinin yükseköğretim kurumuna kayıt esnasında bildirdiği adrese yazılı olarak yapılmak veya tebliğ varakası ilgili yükseköğretim kurumunda ilan edilmek suretiyle tamamlanmış sayılır. Disiplin kurullarında her üye oyunu kabul veya red yoluyla vermekle görevlidir. Kararlar toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile alınır. Toplantı gündeminin hazırlanması, ilgililere duyurulması, kurul çalışmalarının düzenli yürütülmesi, başkan tarafından sağlanır. E) Soruşturma; öğrencinin kendini gereği gibi savunmasına imkan verecek şekilde yürütülür. Ancak savunma bahanesiyle soruşturmanın uzatılmasına imkan verilmez. C) Makbul sayılan bir özür bildiren veya mücbir sebep dolayısıyla davete uymadığı anlaşılan öğrenciye yeniden uygun bir süre verilir veya belirtilecek bir süre içinde yazılı savunmasını göndermesi istenir. Tutuklu öğrencilere savunmalarını yazılı olarak gönderebileceği duyurulur. Yükseköğretim kurumlarının bütün personeli, soruşturucuların istedikleri her türlü bilgi, dosya, ve başka belgeleri hiçbir gecikmeye mahal bırakmaksızın vermeye ve istenecek yardımları yerine getirmeye mecburdurlar. Madde 11- Toplum sağlığının korunması amacı ile yurtlarda barınan öğrencilere, bulaşıcı hastalıklara karşı gerekli ilaçlar ücretsiz dağıtılabilir.

  • Anayasa’nın anılan maddesinde güvence altına alınan ölçülülükilkesi ise elverişlilik, gereklilik ve orantılılık olmaküzere üç alt ilkeden oluşmaktadır.
  • Kurulların başkan ve üyelerinin görev başında bulunmamaları halinde kurula vekilleri katılır.
  • Maddenin (b) bendinde1 sayılan silah veya araçları taşıyarak katılanlar, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kararları idare tarafından yerine getirilmek zorundadır (1602 SK m.63)[683]. Bu haliyle AYİM’nin “mahkeme olma” koşulunu sağladığında tereddüt bulunmamaktadır. Disiplin mahkemelerinden verilen kararlara karşı üç günlük itiraz süresi vardır ve bu süre tefhim veya tebliğden itibaren başlar. Tefhim veya tebliğ tarihi bu süreye tabi değildir. Eğer son gün resmi tatile rastlarsa süre tatili takip eden ilk günün mesai saati sonunda biter.

Aşağıda cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ispatına ilişkin yargı kararlarına ve doktrin görüşlerine girmeden ve kendi tespitlerimizden oluşan bir kesite yer vermekteyiz. Bu yazımızda; mevzuat, doktrin ve Yargıtay kararları doğrultusunda, ceza yargılamalarında bilirkişilerin, tarafların asli veya tali kusurlu olduklarına dair değerlendirme yapmalarının hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilecektir. İngiltere’de sanal kumar ile ilgili çok sayıda ve farklı kanunlar vardır. İngiltere’de üst düzey yöneticilerin kumar , bahis , piyango ve online kumar oynaması ayrı kanunlarla yasaklanmıştır. Bahis ile ilgili yapılan düzenlemeye göre; bahis internet üzerinden oynanabileceği kabul edilmiştir. Çünkü İngiltere’de bahis operatörleri bahislere pey sürme işleminin telefonla yapılabileceğini öngörmüştür bu nedenle telefon arayıcılığı ile yapılabilen pey sürmenin online bir sistem ile yapılmasında sakınca görülmemiş ve online bahis sitelerine lisans vererek hukuki olarak ta bu sitelerin faaliyet göstermesine izin verilmiştir. Bir diğer form olan kumarlardan mostbet , bingo ve bir çok piyangonun internet üzerinden oynanmasını düzenlenen kanunlar ile illegal kabul edilip lisans verilmemektedir.

more insights